oldum olası kafamı kurcalayan bir konudur kadınların etek giymesinin nedeni. zira
kadının çıplaklığı erkeğinkinden daha büyük bir ayıptır. fakat pantolon
çıplaklığa mahal vermeyen, etek ise kolaylıkla açılabilen ve istenmeyen
çıplaklıklar yaratabilen bir giysi olduğu halde pantolon erkek giysisi, etek
ise kadın giysisidir. neden?
Eteğin kolaylıkla çıplaklığa yolaçabilirliğinin kendisinde saklı. pantolon giyen bir erkek orasının burasının açılması tasası olmadan dilediği gibi oturur, ne giydiğini unutur, düşünmez bile. fakaat etek giyen bir kadın her an her yerde etek giydiğini bilerek davranmak zorundadır, çünkü etek en ufak bir dikkatsizlikle açılabilir. çıplaklaşmamak için her an eteğini kontrol eden kadın aslında her an iffetini korumakla uğraşmaktadır. ve pratikte en önemlisi şu ki, etek giyen kadının vücut dili kontrol altındadır. bacaklar açık oturmak hem sosyal hem de cinsel anlamda ilişkiye hazır olmayı ifade eder. pantolon giyen erkek bu oturuşu gerektiğinde gerçekleştirebilir. ama etek giyen kadın bacaklarını açamaz. her hangi bir durumda ilişkiye hazır olsa bile çıplaklığa mahal vermemek için bacakları kapalı oturmak zorundadır. kadınlar etek giydikleri sürece erkeklerin dışarıda, sokakta, işte, her türlü sosyal alanda gördükleri yabancı kadınlardan alacağı mesaj "ilişkiye kapalıyım" olacaktır. bu yüzdendir ki vakti zamanında kadınların pantolon giymeye başlamaları büyük bir erkekegemen tepkiyle karşılaşmıştır.
peki durum hep böyle midir? bugün durum hakkari'de, yahut dudullu'da, yahut fatih'te böyledir. ama kadınlara erkekegemen anlayışın giydirdiği etek, istiklal caddesi'nde, veyahut benzeri diğer yerlerde dönüp dolaşmış, erkekegemenliği arkadan vurmuştur. artık etek, istenmeyen çıplaklıklar oluşturan değil istenilen çıplaklıklar oluşturan bir giysidir. etekli vücut dili ilişkiye açıklığı ifade etmeye engel olmaktan çıkmıştır. her ne kadar etekiliyken bacakları fütursuzca açmak halen caiz değilse de etek boyunda sağlanabilen fevkalade kısalık kadının illa ki "ilişkiye kapalıyım" mesajı vermesinin önüne geçebilmiştir.
Eteğin kolaylıkla çıplaklığa yolaçabilirliğinin kendisinde saklı. pantolon giyen bir erkek orasının burasının açılması tasası olmadan dilediği gibi oturur, ne giydiğini unutur, düşünmez bile. fakaat etek giyen bir kadın her an her yerde etek giydiğini bilerek davranmak zorundadır, çünkü etek en ufak bir dikkatsizlikle açılabilir. çıplaklaşmamak için her an eteğini kontrol eden kadın aslında her an iffetini korumakla uğraşmaktadır. ve pratikte en önemlisi şu ki, etek giyen kadının vücut dili kontrol altındadır. bacaklar açık oturmak hem sosyal hem de cinsel anlamda ilişkiye hazır olmayı ifade eder. pantolon giyen erkek bu oturuşu gerektiğinde gerçekleştirebilir. ama etek giyen kadın bacaklarını açamaz. her hangi bir durumda ilişkiye hazır olsa bile çıplaklığa mahal vermemek için bacakları kapalı oturmak zorundadır. kadınlar etek giydikleri sürece erkeklerin dışarıda, sokakta, işte, her türlü sosyal alanda gördükleri yabancı kadınlardan alacağı mesaj "ilişkiye kapalıyım" olacaktır. bu yüzdendir ki vakti zamanında kadınların pantolon giymeye başlamaları büyük bir erkekegemen tepkiyle karşılaşmıştır.
peki durum hep böyle midir? bugün durum hakkari'de, yahut dudullu'da, yahut fatih'te böyledir. ama kadınlara erkekegemen anlayışın giydirdiği etek, istiklal caddesi'nde, veyahut benzeri diğer yerlerde dönüp dolaşmış, erkekegemenliği arkadan vurmuştur. artık etek, istenmeyen çıplaklıklar oluşturan değil istenilen çıplaklıklar oluşturan bir giysidir. etekli vücut dili ilişkiye açıklığı ifade etmeye engel olmaktan çıkmıştır. her ne kadar etekiliyken bacakları fütursuzca açmak halen caiz değilse de etek boyunda sağlanabilen fevkalade kısalık kadının illa ki "ilişkiye kapalıyım" mesajı vermesinin önüne geçebilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder